8 Kasım 2012 Perşembe

Gittim Gördüm Hattuşa (Boğazkale)


Bir Süper Devletin Öyküsü

Hititler, M.Ö.2000-1200 yılları arasında Anadolu’nun büyük bir kesiminde hüküm sürmüşlerdir. Hititlerin konuştukları dil Hint - Avrupa ailesine aitti. Büyük bir ihtimalle Kafkaslardan Anadolu’ya geldiler ve yerli halk olan Hattiler arasında zamanla güç kazanarak Hitit devletini kurdular. Hititler varolan Hatti diyarının köklü kültürel birikimine sahip çıkarak yeni bir kültür oluşturdular.

Hattuşa’lı anlamına gelen Hattuşili, bugünkü Çorum sınırları içinde kalan Hattuşa’da ilk Hitit krallığını kurdu. Sonra I.Murşili zamanında krallığın sınırları Anadolu dışına taştı.

M.Ö. 13.YY 'da Mısır ile yapılan Kadeş savaşından sonra imzalanan barış antlaşması, günümüze dek gelen en eski resmi yazılı antlaşmadır. Bu tarihte bilinen dünyanın önemli devletleri Babil ve Asur iken Hititler ve Mısırlılar dünyanın süper güçleri idi.

Bu parlak dönemden yüzyıl kadar sonra M.Ö. 1200’lerde Hititler, batıdan gelendiği düşünülen kavimlerin istilasıyla yıkıldı ve başkent Hattuşa terk edildi.




6 Kasım 2012 Salı

Gittim Gördüm Alacahöyük


Yapılan araştırma ve kazılar sonucunda Alacahöyük'te Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit ve Frig dönemlerini kapsayan kesintisiz  4 kültür katı tespit edilmiştir.   
Kalkolitik Çağ : M.Ö. 4000-3000
Eski Tunç Çağı : M.Ö. 3000-2000
Hitit Çağı : M.Ö. 1800-1200
Frig Çağı : M.Ö. 750
Alacahöyük'te Kalkolitik Dönemde gerçekleştirilen ilk yerleşim kuzey kısımları tepeciklerle korunan ve su seviyesinden yüksek bir konumda olup, bu yerleşme küçük bir köy durumundan ileriye gidememiştir. 

Kalkolitik Dönemi takip eden Eski Tunç Çağı Alacahöyük'te 13 kral mezarı ile önem kazanmıştır. Mezarlar yetişkin erkek ve kadınlara aittir. Ölü hediyeleri Eski Tunç Çağında Ege ve Önasya'da bilinenlerin en zengini ve çeşitlisidir. Bunların arasında bugüne kadar benzerlerine diğer kültür bölgelerinde rastlanmayan güneş kursları, geyik ve boğa heykelleri, süs eşyaları, savaş aletleri ile taş, altın, gümüş, tunç, bakır ve elektrondan yapılmış eserler de vardır. 

Alacahöyük'ün şu an görülebilir kısmını oluşturan Hitit tabakaları üç yapı katından oluşmaktadır. Bu dönemde, şehrin kenarında bir savunma sistemi oluşturulmuş olup, savunma sistemi üzerinde şehre girişi sağlayan iki ana kapının varlığı tespit edilmiştir. Bunlardan biri güneydoğudaki sfenksli kapı, diğeri höyüğün batısındaki kapıdır. İki metreden yüksek olan ve monolit taş lentoları üzerine yontulmuş olan sfenks dikkati çekmektedir. 

Sfenksli kapıdan içeri girip, giriş kompleksini geçtikten sonra sağ tarafta "Mabet-Saray" olarak adlandırılan büyük bir Hitit yapısının temelleri görülmektedir. Bu yapı, çeşitli depo odaları ve diğer komplekslerden oluşmaktadır.




5 Kasım 2012 Pazartesi

Gittim Gördüm Şapinuva (ortaköy)

Şapinuva (Ortaköy), Hitit Devletinin önemli idari ve ticari merkezlerinden biriydi. Çorum ilimizin 53 km. güney doğusunda yer almaktadır. 
Hitit Çağında ( M.Ö. 2000 li yıllar), hem siyasi hem de coğrafi konumu nedeniyle stratejik bir yer olan Şapinuva, önemli bir askeri, ticari ve dini merkezdir. 
Tokat Masat Höyük kazılarında ele geçen büyük krala ait bir mektupta Şapinuva ile ilgili olarak "Bu tablet size ulaşınca, 1701 askeri Ishupitta'dan acele olarak gönderiniz ve onları iki gün içerisinde Şapinuva şehrine, Majestenin huzuruna getiriniz" ifadesine göre Hitit kentinin önemli idari bir askeri olduğu anlaşılmıştır. Buradaki yazışmaların büyük bir kısmı  Şapinuva'da bir kraliyet çiftinin varlığını gösterir. Kentte Büyük kral VI. Tuthaliya'nın yanında yer alan kraliçe Taduhepa bulunmaktadır. Şapinuva şehri aynı zamanda ordu komutanlığının ve sürekli olarak askerin hazırda bulunduğu bir yerdir. Hitit büyük kralı II. Murshili de "Şapinuva'daki birlikleri teftiş ettim ve orduma öncülük ettim" demektedir. Şapinuva, kendi idari bölgesinde yer alan şehirlerle birlikte oldukça geniş bir alana yayılmaktadır. Ayrıca iki Fırtına Tanrısı adına ayrı ayrı yapılmış olan iki tapınağı, kraliçe sarayı, ordu komutanlığı ve belediye teşkilatı gibi önemli kurumlarıyla oldukça teşkilatlı bir şehir görünümündedir.






31 Ekim 2012 Çarşamba

Gittim Gördüm Anıtkabir

Anıtkabir, Ankara’nın neredeyse ortasındadır. Tandoğan Meydanından uzanan az yokuşlu yolun hemen yokuşa yöneldiği yerde, Anıtkabir’in parkı başlamaktadır.


BARIŞ PARKI : Anıtkabir’in kurulduğu tepedeki ağaçlık alan, uluslararası özellikte bir “Barış Parkı”dır. Anıtkabir yapılırken, toprak kaymasını önlemek amacı ile tepenin ağaçlandırılması teknik uzmanlarca tavsiye edilmiş olup Anıtkabir çevresinin “Barış Parkı” olarak değerlendirilmesi sağlandı.  Tüm dünyadan Orta Anadolu iklimine uyabilecek fidanlar ve tohumlar geldi. Böylece Atatürk, sağlamak için bütün ömrünce çalıştığı “Barış”I temsil eden bir parkın ortasında yatırılmış oldu.
KULELER : Anıtkabir’in girişindeki platforma, yatık bir merdivenle çıkılır. Merdivenin ağzında, sağda ve solda iki kule vardır. Birbirine bağlı ve hepsi bir bütün meydana getiren Anıtkabir’in ilk bölümü burada başlar. 
İSTİKLAL KULESİ : Girişte sağdaki kuledir. Atatürk, istiklalden yoksun bir ulusun yaşayamayacağını savunurdu. Bu kulede Türk Ulusu’nun istiklale bağlılığı dile getirilmiştir. 
HÜRRİYET KULESİ : Girişte soldaki kuledir. Atatürk bütün ömrü boyunca hürriyetinin  savunucusu oldu. Şöyle ki; bir ulusu yaşatacak olan sanatın da, bilimin de ancak her bakımdan özgür kişilerden meydana gelen toplumlarda parlayacağına inanıyordu.
TÜRK ERKEKLERİ : Hürriyet Kulesinin önündeki heykel grubu üç erkekten meydana gelmektedir. Sağdaki rütbesiz asker, bütün ordumuzu temsil etmektedir. Ortada biraz geride Türk halkını temsil eden bir köylü heykeli vardır. En soldaki heykel Türk aydınlarını temsil etmektedir. 
TÜRK KADINLARI : İstiklal Kulesinin önündeki heykel grubu üç kadından meydana gelmektedir. Bu heykel grubu, tarih boyunca bir çok kahraman yetiştirmiş olan Türk kadınının, derin acısı içinde bile olsa gururlu, ağırbaşlı ve azimli olduğunu betimlemektedir. 
MÜDAFAİ HUKUK KULESİ : Allenin (uzunyol) sonunda, soldaki Müdafai Hukuk Kulesidir. Bu kulenin duvarının dış yüzündeki kabartma Kurtuluş Savaşımızda ulusal birliğimizin temelini dile getirmektedir. 
MEHMETÇİK KULESİ : Alle’nin sonunda, sağda Mehmetçik Kulesi vardır. Bu kulenin dış yüzündeki sade kabartmada, cepheye gitmekte olan Mehmetçik’in evinden ayrılışı dile getirilmiştir. 
ZAFER KULESİ : Muhafız Bölüğünden sonra, tarih boyunca kazandığımız zaferleri temsil eden Zafer Kulesine ulaşılır. Sütunlu yolun sonundaki Barış Kulesinde, Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini dile getiren bir kabartma kompozisyonu vardır. 
23 NİSAN KULESİ : Anıtkabir‘in Çankaya yönündeki merdivenlerin sağında 23 Nisan Kulesi vardır. 23 Nisan Kulesinin içinde Büyük Millet Meclisini temsil eden bir kabartma vardır. 
BAYRAK : Yüksekliği 110 Kadem (ayak) ve tepesindeki hilal 22 ayar altın yapraklarla kaplanmıştır. Bu bayrak direği Avrupadaki tek parça olarak yapılmış olan bu tür direklerin en yükseğidir.
MİLLİ MİSAK KULESİ : Çankaya yönündeki merdivenin solunda Milli Misak Kulesi vardır. Millî Misak Kulesinde, “Ulusal sınırlarımızı düşmandan temizleyinceye kadar savaşacağımızı" bildiren tarihi ant, bir kabartma ile dile getirilmiştir. 
ATATÜRK MÜZESİ : Müzede Atatürk’e ait, eşya, silah ve fotoğrafların teşhir edildiği büyükçe bir salon ile kitapların sergilendiği küçük bir salon vardır.  
İNKILAP KULESİ : Müze’den sonraki köşede İnkılap Kulesi vardır.  
Anıtkabir’in, Atatürk’ün adı altında Türk Ulusu ’nu temsil ettiğini unutmayınız.

20 Ekim 2012 Cumartesi

Yola çıkmak

Yine yola çıkıyoruz ailecek...

Gideceğimiz yer belli, bayram bahanesiyle anne-baba ziyareti.

Derler ki: hedefin ne yada neresi olursa olsun asıl olan yolda olmaktır.

Yolda geçen süre boyunca ne yaptın, yolu nasıl geçirdin önemlidir. Kimisi uyur, kimi konuşur, kimi izler, kimi okur hayatı...

Biz aslanlı yolda yürümek ve Atamızı ziyaret etmek istiyoruz . İki yanında 24 oğuz boyunu temsil eden 24 tane oturmuş pozisyonda aslan heykeli bulunan 262 metre uzunluğundaki yol, ziyaretçileri Atatürk'ün huzuruna hazırlamaktadır. Heykellerin çift çift sıralanması Türk milletinin birlik ve beraberliğini temsil etmektedir. Anadolu'da uygarlık kuran Hititlerin sanat üslubu ile yapılan aslan heykelleri kuvvet ve sükuneti temsil etmektedir.

Daha sonra hanidir gitmek istediğimiz Hattuşa'ya (Boğazkale) gitmek istiyoruz, yani Hititlerin başşehri.
Hitit yazılı kaynaklarından anlaşıldığına göre, I.Hattuşili’nin iktidara gelmesiyle (M.Ö. 1665-1640) Hattuşa, Hititlerin başkenti olmuştur. Anıtsal şehir kapılarının çoğu günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelmiştir. Güney batıda, dış yüzünde aslan yontuları bulunan Aslanlı Kapı bunlardan biridir.

Mısır, Babil ve Mitanni gibi Eski Doğu’nun büyük güçlerinden biri olan Hititler, yaklaşık M.Ö. 1200 yıllarına kadar Anadolu’nun büyük bir kısmına hükmetmişlerdir. Bu İmparatorluğun başkenti Hattuşa, Çorum’un 80 kilometre güneybatısında, Boğazkale ilçesindedir. Bölge 1988 yılında Tarihi Milli Parklar statüsüne alınmıştır.

Yolculuk sonrasında izlenimleri de burada paylaşacağım...




25 Eylül 2012 Salı

e-Tedarik Merkezi nedir?



Alıcı firmalara güvenli tedarikçi sağlayan ve etkin bir şekilde tedarikçi yönetimi sunan,
Tedarikçi firmalara kendilerini ve ürünlerini potansiyel müşterilerine etkili bir şekilde tanıtma ortamı sunun web sitesidir.  
e-Tedarik MERKEZİ sayesinde alıcı firmalar güvenli tedarikçi arayıp bularak tedarikçilerin profillerini detaylı olarak inceleyebiliyorlar . Tedarikçilerin profillerde verilen bilgilere ve geçmişte yaptıkları işlemlerine ( e-ihale, e-teklif ) bağlı olarak oluşturulan tedarikçilere ait e-Tedarik işlem ve Bilinirlik endeksleri de tedarikçileri değerlendirmekte ve yönetmekte alıcı firmalara çok büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Tedarikçiler de ürün ve hizmetlerinin profillerinde detaylı olarak tanıtabilmekte ve geçmişte yaptıkları işlemlere ait bilgileri potansiyel müşterilerine açarak referans olarak gösterebilmektedirler.
e-Tedarik MERKEZİ sayesinde :
  • Tedarikçilerin kendi profillerinin oluşturulması, ürün ve hizmet kataloglarının kendi profillerine yüklenmesi ve yönetilmesi
  • Sertifika ve kalite belgesi gibi dokümanların profillerine yüklenmesi ve yönetilmesi.
  • Bir çok müşteri tarafından tedarikçi olmak için zorunlu tutulan firma dokümanlarının (ticaret sicil kaydı , faaliyet belgesi v.b.) firmaların profillerine yüklenmesi , güncelliklerinin takibi ve yönetilmesi.
  • Tedarikçilerin E-Tedarik performanslarının kendi profillerinde görüntülenmesi (E-İHALE sistemi üzerinden katıldığı ihale adeti, ihale hacmi , ilk 3 sırada bitirdiği ihale adeti vb bilgiler)
  • Tedarikçilerin kendilerini potansiyel müşterilere sistem üzerinden kolaylıkla önerebilmesi
  • Tedarikçi havuzlarına oldukları müşterilere ürün önerilerinde bulunulabilmesi
  • Müşterilerin Tedarikçileri profillerini inceleyerek kolaylıkla değerlendirebilmesi
  • E-tedarik sistemindeki firmalara ait spot alım , spot satış ve duyuruların oluşturulması ve ilgili firmalar tarafından görüntülenmesi
  • Müşterilerin tedarikçileri yönetmesini sağlayan favorilerim , takip ettikleri v.s. fonksiyonları ile daha etkin tedarikçi yönetimin sağlanması
  • Tedarikçi ve müşterilerin bilgi , teklif ve sipariş yazışmalarının sistem üzerinden yapılması işlemleri yapılabilmektedir.

Sonuç olarak :
e-Tedarik Merkezini kullanan firmalar geleneksel yolla oldukça zahmetli olarak yapılan ve maliyet açısından yüksek meblağlar tutan işlemleri çok kolay ve kısa sürelerde güvenli bir şekilde yapabilmektedir.
e-Tedarik Merkezi sayesinde alıcılar ve satıcılar güvenli bir ortam üzerinden birbirlerini tanıyarak kolaylıkla ticaret yapabilmesini sağlamaktadır.
ALICI FİRMALAR : Güvenli ve Referanslı Tedarikçiler Bulmak için  üye olmalarını öneriyoruz. 
TEDARİKÇİLER : Firmanızı , ürünlerinizi ve Hizmetlerinizi potansiyel müşterilerinize en iyi şekilde tanıtmak için  üye olmanızı öneriyoruz.